7 Haziran 2020 Pazar

The Untamed - Grandmaster of Demonic Cultivation - Mo Dao Zu Shi


Selam gençleeer!
Yine hepinizin kalbini çalmaya geldim. Uzun zamandır Çince bir dizi izlemiyordum. Geçenlerde Twitter'da bir gife gdenk geldim. Düştük tabi yine bir bataklığa. Neyse efenim başladım diziye. Başlarken "50 bölüm nasıl bitecek ya, efektlere bak falan şeklindeydim. Sonra biterken "Neden bitti ki ya bu ühühüh" şeklindeydim 😂. İşte sözlere dikkat etmek lazım. Öncelikle dizi Mo Dao Zu Shi adlı internet üzerinden yayınlanan bir romandan uyarlama. Romanın 2 sezonluk bir animesi de var ki duyduğuma göre 3. sezon da gelecekmiş. Ayrıca bir yan filmi var ve yine duyduğuma göre başka bir film daha gelecekmiş. Roman denildiğine göre biraz daha cinsel unsurlar barındırıyormuş ama dizide böyle bir şey olmadı. He bu arada şunu söylemedim iki erkeğin brbirine olan duygularını anlatıyor fakat dizide öyle fazla romantizm ve aşk yok denebilir. Sadece Wuxian'ın flörtöz halleri ve Wangji'nin bakışları dışında bir şey yoktu. Yani bunun klasik sadece aşk temalı bir dizi olduğunu düşünüp önyargı ile yaklaşmayın diye söylüyorum. Bu yazıda diziyi elimden geldiğince en az spoilerlı bir şekilde anlatacağım. Merak etmeyin vurucu yerlerden spoiler vermeyeceğiiim.

Diziyi nereden izleyebilirim diyorsanız:
Mor Fansub - Grandmaster of Demonic Cultivation


Şimdi reklamlar pardon karakterler:



Dizinin temel kadrosunda resmen çirkin bir insan yok bunu söyleyebilirim. Özellikle başroller Xiao Zhan ile Wang Yibo'yu Allah özenmiş yaratmış yani. Maşallah (Fatma bu senin için).
Sol baştan tanıtıyorum fazla fotoğraf dolmasın yazı diye böyle paylaşacağım.

1: Wei Wuxian - Wei Ying - Yilling Reisi: Bu arkadaşı Xiao Zhan oynuyor. Kendisiyle daha yeni tanıştık. Pek bir güzelmiş. X Nine isimli bir idol grubunun üyesiymiş. Neyse Wei Ying, Jiang klan liderinin arkadaşının oğludur. Annesi ve babası ölünce Klan lideri bunu evine alır ve kendi çocuklarıyla beraber büyütür. Wei Ying daha sonra klanlar arasında kötü karakter olarak alınacaktır. Ah bahtsız yavrum benim.

2. Lan Zhan - Lan Wangji - Hanhuang Jun: Wang Yibo oynuyor. Yibo UNIQ isimli Kore - Çin piyasında bulunan bir gruba üyeymiş ama grup dağılmış galiba. Lan Zhan, eski Lan klanı liderinin en küçük oğludur. Babası ölünce klanı amcası yönetmeye başlamıştır. Wei Ying ile yakınlaşacaktır ve ona yardım edecektir.

3. Jiang Cheng - Jiang Wanyin: Wang Zhuocheng isimli bir aktör oynuyor. Evet bu da yakışıklı. 96lı bir bebe ve galiba bu dizi onun ilk oyunculuk deneyimi olmuş. Jiang klan liderinin oğlu. Wei Ying ile kardeş gibi büyüyor. Daha sonra klan lideri oluyor.

4. Lan Xichen - Lan Huan - Zewu Jun: Liu Haikuan isimli bir aktör oynuyor. Çocuk 94lü ama dizideki haline görseniz daha büyük sanarsınız. Lan Zhan'ın abisi. Lan klanının sonraki lideridir.

5: Meng Yao - Jin Guangyao: Zhu Zanjin isimli bir aktör oynuyor. Meng Yao'nun olayı biraz karışık. Jin klan liderinin evlilik dışı çocuğudur. Analtırken bu karaktere fazla değinmeyeceğim ama çok önemli bir karakter. İzleyin görün!

6: Wen Ning - Hayalet Komutan: Yu Bin isimli bir aktör oynuyor. Wen Ning, Wen klanındandır. Ablası Wen Qing ile beraber Wen klan liderine yakın bir yerde bulunurlar. Daha sonradan yürüyen ölü gibi dolaşacaktır.

Çooook ama çoook karakter o yüzden sadece birkaçını anlattım. Bir de dizide geriye dönük anlatımlar da olduğu için geçmişten ve gelecekten karakterler derken liste uzun. Bazı klanlar ve temel aile üyeleri tablosuna bakabilirsiniz:

Yanlarında animedeki halleri de bulunuyor.

Konusu:

Öncelikle dizi Wei Ying'in öldüğü sahneden yani 16 yıl öncesinden başlar. Lan Zhan elini uzatıp onu kurtarmaya çalışırken Jiang Cheng'in hamlesinden sonra Wei Ying kendini lavlar arasına bırakır. Daha sonra bu olaydan 16 yıl sonrasına döner. Biri Wei Ying'i geri getirtir çünkü intikam almak istemektedir. İntikam almak istediği kişi kadar Wei Ying'in kolunda yara izi vardır. İntikam alınmak istenen kişiler öldükçe yara izleri silinir.Wei Ying'i geri getiren kişi "deli" olarak bilinmektedir. O zamanlar da deliler maske takıyormuş. Bu da maskeli dolaşır derken yine kendini eski dostlarının arasında bulur ama kimliğini gizler. Çünkü; artık hiçbir şey eskisi gibi değildir, onların gözünde kötü adam olarak bilindiğini düşünür ve onu öldürmek isteyenler olacaktır.

Sonra dizi Wei Ying'in ölümüne nasıl gidildiğini anlatır. Wei Ying, Jiang Chen ve ablaları Jiang Yanli eğitim için Lan klanının merkezine yani Gusuu'ya gider. Wei Ying her zaman uçarı olmuş, lafını esirgememiş ve dik başlı olmuştur. Bunlar 3000 kurallı Gusuu'da da devam edecektir. İlk gününde Lan Zhan ile ufak bir sürtüşme yaşarlar ama bu kalıcı bir birlikteliğin başlangıcı olur. Eğitimde bulunan Jin Zixuan ile Jiang Yinli nişanlıdır. Nişan at - tak şeklinde olaylar olacaktır.

Wen klanı, kötü klan olarak görülmektedir. Wen klanının lideri güç sahibi olmak için Yin Demiri adlı bir şeyi istemektedir. Bu demir daha önceden parçalara ayrılmışdır. 4 parçayı (değişken) aramaktadır. Bir kısmını ele geçirmiştir zaten diğer parçalar için Xue Yang (oynak göz ve abartı mimik) adlı savaşçısını başka yere, Wen Qing ve Wen Ning kardeşleri ise Gusuu'ya göndermiştir. Wen Qing ve Wen Ning daha sonra baş karakterlerle dost olacaktır.

Lan Zhan ve Wei Ying atışa dursun Wen klanı istediğine kavuşur. Yin Demiri için (ya da başka şeyler için) küçük klanları yok etmeye başlarlar. Büyük klanların da kapısına dayanırlar. Büyük klanlar dediklerim bu arada Lan, Jin, Jiang ve Nie'dir. Daha sonra bu gençlerin Wen'e karşı olan savaşını, bu savaşın ucunun başka yere gitmesini ve Wei Ying'in kara büyüye başlamasını anlatacaktır. Wei Ying'in ölümünden sonra ise 16 yıl sonrasına gelecektir. Bu sefer Lan Zhan onu savaşında yalnız bırakmayacaktır.


Bundan sonrası spoiler. Birkaç ayrıntı vereceğim.

Wen klanı  büyük klanların gözünü korkuttuktan sonra onların çocuklarını güya eğitim için çağırır. Çocuğunu göndermeyenin sonu kötü olur der. Bütün hepsi gider tabii el mecbur. Lan Zhan geldiğinde biraz yaralanmıştır. Çünkü; Wen klanı Gusuu'yu yakmıştır. Zar zor kaçabilmişlerdir. Wen klanındaki eğitimler daha çok karşı çıkana işkence et şeklindedir. Wei Ying de atarlı giderli ya işkence gördü doğal olarak. Ona Wen Qing ile Wen Ning yardım etti.

Bir gün Wen klanı bu bebelerin hepsini topluyor ve efsanevi canavarın yanına götürüyor. Sonra Wenliler korkup kaçarken diğer klan çocuklarını orada bırakıyor. En sonunda başka bir çıkış bulan çocuklar kaçarken bir aksilik oluyor ve Lan Zhan ile Wei Ying mağarada kalıyor. Canavarı öldürdükten sonra bu ikisi de çıkıyor. Wen klanı bunların "hepsi öldü ya" diye düşünüyor. Neyse herkes klanına geri dönüyor. Derken Wen klanı etrafı yakıp yıkmaya başlıyor. Her klanın evini basmaya başlıyor yani. Wen Chao (Wen klan liderinin oğlu) sevgilisini Yunmeng'e (Jiang klan merkezi) gönderiyor. Yu Ziyuan (Jiang liderinin eşi) ile sevgilisi bir dövüşe başlıyor. Yu baya güçlü bir kadındı. Bunları yenerdi de işte o komutanları olmayaydı. Yu, Wei Ying'i, Jiang Cheng'i ve Jiang Yanli'yi tekneye koyuyor, onları kendi mor kırbacı (efsun gücü) ile sarıyor ve kırbacın başını Jiang Cheng'e veriyor.  Bunları tekne ile salıyor göle. Gölde bir süre sonra babalarıyla karşılaşıyorlar. Her şeyi anlatıyorlar ve babaları da bunları tekne ile salıyor kendisi eşinin yanına doğru gidiyor. Sonuç Jiang lideri ve eşi ölüyor.


Üçü geri döndüklerinde bütün merkezin kanlar içinde kaldığını görüyor ve kaçıyorlar. Bir şehire gidiyorlar orada saklanıyorlar. Bir şekilde Jiang Cheng yakalanıyor ve Wen komutanı onun altın özünü söndürüyor.

Altın Özü: Her klandaki efsuncuların gücü bu özden gelir. Eğer özünü kaybederse normal insan olur.

Wei Ying, Wen Ning yardımıylar Jiang Cheng'i kurtarır. Jiang Cheng altın özünü kaybedince Wei Ying ona geri almanın bir yolu olduğunu söyler. Jiang Cheng de bu yöntemi denemeye gider. 2,5 gün sonra özüne kavuşur. Halbuki bilmediği bir şey vardır Wei Ying ona kendi altın özünü vermiştir. Güçsüz kalan Wei Ying Wen klanı tarafından yakalanıp mezarlık alanına atılır. Burada Yin Demiri bulur ve onu Kaplan Tılsımı'na çevirerek kara büyü yapmaya başlar. Flütü ile artık ruhudeformasyona uğramış bedenleri ve bedensiz ruhları kontrol edebilmektedir.

Wen klanını tabiri caizse tek başına yener artık Wei Ying ama herkes ona kötü biriymiş gibi bakmaya başlamıştır bile. Wen klanının geri kalan - masum insanlarını kurtarmak istediği için diğer klanlarla arası bozulur. Bu yüzden Wen klanının kalanlarını toplar ve bir yere yerleştirir. Böylece Yilling Reisi adı konulur. Wen Qing'i bulmaya çalışırlar ve onun artık yarı insan olduğunu keşfederler. Wen Qing artık Wei Ying'in koruması gibi bir şey olmuştur.

Wei Ying'in ablası Jin Zixuan ile evlenir ve çocuk yapar. Çocuğun etkinliğine Wei Ying'i de zar zor çağırabilmişlerdir derkeeeeen Jin Zixun (Jin klanının büyük oğlu) Wei Ying ile tartışıp durur. Jin Zixuan onların yanına gelir. Flütle kontrol edilen Wen Ning onu öldürür. Sonra Jin Zixun'u da öldürür.

En sonunda klanlar Wei Ying'e karşı savaş açar. Savaşırlar bu sırada ablaları Jiang Yanli ölür. Sonra Wei ying uçurumdan atlar. Hop dizi 16 yıl sonrasına gider. Bundan sornasını anlatmayacağım. 34. bölümden itibaren 16 yıl sonrasını anlatıyor.

Bugün de bu kara arkadaşlaaaar. Kendinize iyi bakın. Merak ediyorsanız izleyin hehehe



14 Mayıs 2020 Perşembe

Paradise Kiss






Merhabaaa arkadaşlaaar.

Canım sıkıldı o yüzden bugün size sevdiğim bir anime - mangadan bahsedeceğim. Mangakası Ai Yazawa ki kendisi aynı zamanda Nana'yı çizen kişi. Paradise Kiss'in mangası 1999 - 2003 yılları arasında, animesi ise 2005 yılında yayımlandı. Animesi bazı ufak değişiklikler dışında mangadan birebir uyarlanmış. Sonu da dahil! Yazıda bolca spoiler var. Başlamadan önce şunu eklemek isterim Ai Yazawa sandığınız ve bildiğiniz shoujoları dışında çalışmalar yapıyor. Bu yüzden diğerleriyle kıyaslamayın.

Karakterler:


Yukari Hayasaka (Caroline):

Yukari üniversite sınavına hazırlanmaya çalışan bir genç kızdır. Modellere benzeyen fiziğiyle dikkat çekmektedir.


Jouji Koizumi (George):


Bir moda okulunda okuyor. Zengin bir babası var. Evlilik dışı bir ilişki sonucunda doğmuş. Biseksüel.


Miwako Sakurada:

Miwako, George'un sınıf arkadaşıdır ve beraber çalışmaktadır. Genelde lolita konseptinde giyinir. Ablası Mikako ünlü bir tekstil markasının başkanı ve tasarımcısıdır. Miwako ile Arashi sevgilidir.


Arashi Nagase:

Arashi daha çok punk tarzında giyinen biridir. Gitar çalmayı seviyor. Miwako ile sevgili ve o da aynı sınıfta olup George ile beraber çalışıyor.



Isabella Yamamoto:

Zengin bir ailenin erkek çocuğu olarak doğan Isabella küçük yaşta George ile tanışır. George onun saklamaya çalıştığı kimliğini farkeder ve ilk elbisesini onun için diker. Isabella bu elbise ile kişiliğini bulur. George, Miwako ve Arashi ile aynı sınıftadır. George ile çalışmaktadır.


Konusu:




Paradise Kiss ya da ParaKiss ismi George, Miwako, Arashi ve Isabella'nın kendi tasarımlarını yaptıkları atölyenin ismidir.

Yukari bir gün yolda giderken Arashi tarafından farkedilir. Arashi onun yıl sonu defilesi için modelleri olabileceğini düşünür ve teklif eder. Arashi'nin uçarı tipini gören kız korkmuştur ve kaçmaya çalışır. Derken Isabella karşısına çıkar. Isabella'nın da farklı giyim ve makyaj tarzı onu korkutur. Isabella'nın shinigami olduğunu düşünüp bayılır. Arashi ve Isabella bayılan Yukari'yi alıp Paradise Kiss'e götürür. Uyandıktan sonra tekrar kaçan Yukari öğrenci kimliğini atölyede düşürür. Atölyedekiler kızın adını bilmediklerinden başta hep ona Caroline derler. Kızın adı atölyede Caroline olarak kalır. George atölyeye geldiğinde kimliği alır ve onu geri vereceğini söyler. Yukari'nin öğrenci kimliğinin içerisinde ise hoşlandığı çocuk olan Hiroyuki'nin fotoğrafı vardır.

(Hiroyuki aslında Arashi ve Miwako ile çocukluk arkadaşıdır. Eskiden Miwako'dan hoşlanıyordu. Yaşanan bir olay sonrasında bu üçlü iletişimlerini bir süreliğine kesmiş.)

Yukari okuldan çıkarken bir araba görür ve arabanın yanında şapkalı biri beklemektedir. Paradise Kiss'ten olduğunu anlayınca kaçmaya çalışır yine. George "Öğrenci kimliğini mi kaybettin?" tarzı bir şey söyler. Kız durur ve kimliğini ister. George ise "İstiyorsan gelip al" der. (Halbuki George burada götlük yapmaktadır efenim. Kızın kimliği gayeeeeet ceketinin cebinde duruyordur.) Neyse bunlar arabaya biner ve Parakiss'e doğru gider. Yani en azından Yukari öyle sanmaktadır. George onu moda okuluna götürür. Orada bulunan ünlü kuaför Seiji'den Yukari'nin saçlarını yapmasını ister. Sonuç oalrak Yukari'nin saçları değişir ve Parakiss'e giderler. Parakiss'te ona bir elbise denettirirler ve George o soruyu sorar "Bizim modelimiz olur musun?" neyse efenim 3 gün içinde karar ver denir. Bu sırada Yukari hafiften George'u beğenmeye başlamıştır. Sonra efenim bu üç gün içerisinde yok kütüphanede "yanlışlıkla" karşılaşmalar yok konuşmalar derken Yukari kabul eder.



Yukari'nin kabul etmesi üzerine ona hemen bir kıyafet verirli ve kutlama yaparlar. Kutlamadan sonra George Yukari'yi eve bırakır ve aralarında elektriklenme başlar. Neyse beraber çalışmaya başlarlar. Yukari bir gün Hiroyuk'yi okuldan sonra Miwako'nun yanına götürür. Konuşurlar ve böylece buzlar yavaş yavaş erimeye başlar.Yukari ile Hiroyuki giderken yolda George'u görür ama George onu görmemiş gibi yapıp gider. Bunun üzerine Miwako ile Hiroyuki'yi tek bırakan Yukari, George'a koşar. Ufak bir tartışma yaşarlar ve öpüşeceklerken George'un telefonu çalar o da açar efenim.

Neyse daha fazla ayrıntılara girip sizi sıkmayacağım. Bu şekilde her şey başlamış oldu. Arashi, Miwako ve Hiroyuki aşk üçgeni içerisinde bir ilerleme yaşanmış oldu. Yukari ile George sevgili olacaktır. Yukari bir süre sonra her şeyi ailesine anlatır ve annesi ona tokat vurur. Bunun üzerine evi terkeder. Okulu bırakmak ister. Bu sürede Arashi'nin evinde kalır. George ile ilk defa o evde birlikte olur. Daha sonra George'un evine taşınır. Yukari okula gelmediği için endişelenen Hiroyuki ona ulaşmaya çalışır. Bu sırada moda okulunun yıl sonu gösterisi yaklaşmaktadır.

Okulu bırakan Yukari iş aramaktadır. Miwako onun için ablası Mikako ile konuşur.
(Hooop buraya bir parantez açıyorum. Mikako karakteri aslında Ai Yazawa'nın 1995 - 99 yılları arasında çıkardığı Gokinjo Monogatari mangasının ve animesinin baş karakteridir. Yani Mikako'nun geçmişini merak eden varsa o mangayı okuyabilir veya animeyi izleyebilir.)

Mikako onu kendi markasının modeli yapar. Yukari modellik adına ilk adımını atar ve bunun hayatının mesleği olacağına karar verir. George'un yanında kalan Yukari okulu da olmadığı için sıkılmıştır. Atölyeye gidip durmaktadır. Bir gün George tarafından azarlanınca eve gider ve George'un annesiyle tanışır. Daha sonra kendi evine dönmeye karar verir. Hiroyuki ile konuşur ve okulun son sınavlarına girmeye karar verir.



Sonuç olarak gösteri tamamlanır. George'un eski bir arkadaşı (ki büyük ihtimalle bir zamanlar gönlününü kaptırdığı) Kaori ortaya çıkar. Kaori çok tatlı ve zeki biridir. Geçen yılın gösterisinde burs kazanmış ve İngiltere'ye okumaya gitmiştir. Yukari başta onu kıskanır ama sonra Kaori ona George'un Paradise Kiss'i kapatıp gideceğini anlatır. Harbiden öyle olur. George Paris'e gitmeye hazırlanır. Herkesle vedalaşır ve gider. Bu sırada Isabella vedalaşmaya gelmez çünkü arkadaşları bilmiyordur ama Isabella George ile beraber gidiyordur. Aradan 10 yıl geçer. George ile Yukari'nin bağları kopar. Yukari ünlü bir model, George ise ünlü bir tasarımcı olur. Yukari'ye erkek arkadaşı evlenme teklifi eder. Beraber bir Broadway gösterisini izlemeye giderler. Yukari gösterinin kostümlerini George'un yaptığını söyler ve böyle biter.

Gördüğünüz gibi diğer lise shoujolarındaki gibi kız ve oğlan mutlu sona ulaştı diye bitmez. Daha gerçekçi bir şekilde son bulur. 18 yaşında iki genç sonuçta bu hemen ciddi bir ilişki ile sonuçlanacak değil. Anime ve manganın sonu aynıdır. Live action filminde sonu biraz değiştirmişler. Yukari George'u aramaya gidiyor falan. Live actionı güzel olmuştu ben sevmiştim. Onun da fragmanını ekleyeyim:


Bir ara Nana'yı yazacağım ama bilmiyorum ne zaman. İzlemeyeniniz varsa mutlaka Nana'yı izlesin!

27 Şubat 2020 Perşembe

Parazit (Parasite) Filmi Hakkında


Merhabaaa arkadaşlar! Bugünkü konumuz 2019'a damga vuran film Parazit ve bu film hakkında tartışmak istediğim bir iki konu. Bu yüzden eklemek ya da eleştirmek istediğiniz bir şey olursa yorum yazabilirsiniz. Film yalnızca popüler olmakla kalmadı ve Oscar kazandı biliyorsunuz. Parazit'in ne kadar güzel bir film olduğu ve Bong Joon Ho ile oyuncu kadrosunun yeteneği hakkında konuşabileceğim bir şey yok zaten. Hepimiz beğendik ve sevdik efenim. Yazının devamında spoiler bulunmaktadır eğer izlemediyseniz sizi bu konuda uyarmak isterim.

Not: Güney Kore ya da Kore Cumhuriyeti diye uzun uzun yazmayacağım sadece Kore diyeceğim haberiniz olsun. Ayrıca karakterlerin isimlerini kullanmayacağım belki kafanız karışır diye.

Filmde ele alınan konu ülkedeki zengin ve fakir ayrımında yaşanan uçurum ile fakir insanların yaşam koşuludur. Bodrum katında yaşayan ailelerin birçoğunun maddi durumu kötüdür. Bir nevi bizdeki bir zamanlar büyük şehirlerde bulunan gecekondular gibi (hepsi böyle değildi tabii) düşünebilirsiniz. Şu anda da var gerçi. Hani maddi durumu kötü, bazı olanaklara ulaşamayan ve para kazanmak birden fazla işle uğraşan insanlardır. Şimdii efenim filmin temelindeki aile de Kore'deki bodrum ailelerinden biridir. Ailenin erkek çocuğu zengin arkadaşı sayesinde üniversite sınavına hazırlanan zengin bir kız çocuğuna ders vermeye başlar. Üniversite okumamasına rağmen kız kardeşinin hazırladığı sahte belgeler sayesinde üniversite okuyormuş gibi davranır. Sonra zengin ailenin küçük oğluna bir resim öğretmeni aradığını öğrenince paaat kendi kız kardeşini önerir ama başka bir isimde. O da yine sahte belgeler hazırlar. Sanki yurt dışında eğitim görmüş gibi davranır. Bu kız ne yapar peki? Tabii ki şoförün işten kovulmasını sağlar ve babasını işe aldırtır ama yine aile olduklarını söylemez. Son  olarak hizmetçiyi de kovdurturlar ve annelerini aldırtırlar. Yani parazit olurlar. Bundan sonra iki aileyi zengin ve parazit olarak ayıracağım. Size göre parazit olabilir ya da olmayabilirler ama anlatması böyle daha kolay olduğu için seçtim. 


Peki öbür hizmetçinin kovulmasını nasıl sağladılar? Hizmetçi kadının şeftaliye alerjisi vardır. İki parazit kardeşler şeftali tüylerini çaktırmadan kadına atıp durdular. Kadın hastaneye gidince de patronlarına bulaşıcı bir hastalığı olduğuna dair yalan söylediler ve kadın işten atıldı. Faaaakaaat aslında hizmetçi olan kadın da bir parazitti. Parazit parazit ile karşılaşınca işler kızıştı. Hizmetçi kadının kocası birkaç yıldır bodrumdaki gizli bir yerde yaşamaktaydı. Bu iki parazit aile arasında yaşanan tartışma sonucu hizmetçi kadın öldü. Kocası da bağlandı. Ertesi gün zengin ailenin küçük çocuğunun doğum gününde ise bu bağlı adam yerinden kaçtı ve parazit aileyi öldürmek için bıçak alığ dışarı çıktı. Parazit ailenin kız çocuğunun bıçakladı. Sonra baba devreye girdi. Bu sırada zengin ailenin oğlu da panik atak gibi bir şey geçirdi. Parazit aile bıçaklı adamı öldürdü fakat kendi kızı da can çekişiyordu. Orada zengin ailenin babası ise kendi oğlu için hastaneye gitmek için diretiyordu. İşte o anda zenginler için sadece kendilerini düşündüklerini hissetti ve bıçağı alıp zengin adamı da bıçaklayıp kaçtı. Filmin sonunu anlatmayacağım çünkü o biraz kişiye göre değişebilir.


Şimdi gelelim aklımdaki sorulara:

Biz ülke olarak eskiden beri zengin kötüdür fakir iyidir ve gururludur. Bu filmde ise fakirlerin tam olarak adında geçtiği gibi "parazit" olarak gösterildiğini görüyoruz. Bu Kore halkının fakirlere bakış açısını değiştirir mi? Bu film ile verilmek istenilenin fakirlerin kötülenmesi olmadığının farkındayım. Popüler olan bir yapımda bazıları için fakirlerin potansiyel katil olarak görülebilmesi mümkün mü? Bu film sonrası Kore'de insanların bodrum katındaki ailelere daha fazla yardım etmek istediği belirtilmiş. Yani fakir aileler olan yardım artmış. Bu yardım insanlara üzüldükleri için mi geliyor yoksa onlardan korktukları için mi? 
 
Filmin sonunda iki aileye de sempati besleyebilirsiniz. Bazı sitelerdeki yorumlarda fakir ailelerin bu çeşit yansıtılmasını sevmeyenlerin olduğunu gördüm. Bence farklı bir bakış açısı sektöre iyi gelmiş. Bu şekilde insanların dikkatini çekti ve tabaka farkını ortaya koydu. Bunu cinayet ya da asalaklık açısından söylemiyorum. Bunu maddi açıdan söylüyorum.



Film için bir diğer nokta ise sinematografisindeki çizgiler. Bu çizgilerle aileler arasındaki farkın ve ayrılmalarını görebilirsiniz.

Kore filmlerinin sonunda bu değeri görmesi hoş. Çünkü ciddi anlamda iyi yapımlar var. En iyi başarıyı yakalayan film tabii ki Parazit. Bundan önce bu kadar olmasa da belli bir popülariteyi yakalamış bazı filmler vardı: OldBoy, Ajussi (The Man from Nowhere), Busan Express, My Sassy Girl gibi. Mesela bana göre OldBoy, Ajussi ve Parazit filmlerinin benzer bir noktaları var. Belli noktalarda heyecan yükselirken yapımın geri kalanında bir tekdüzelik mevcuttur. Bu tekdüzelik insanın filmden soğumasını sağlamaz, tam tersine akıcılaştırır. Çünkü heyecan ayarındadır. Yani siz filmden sıkılmazsınız, belli bir yerde heyecanın yükseleceğinin farkındasınızdır ve bunun nasıl bağlanacağını merak edersiniz. Busan Express farklı bir şekilde zombi istilasını ele aldığı için ünlü oldu. My Sassy Girl ise farklı bir romantik - komedi olduğu için dikkat çekti ama yine diğer üç filmde karanlık noktalar vardı. "Ahlaki" sorunların (ensest, kaçırılma, cinayet, uyuşturucu satıcılığı vb.) ele alındığı görülüyor. 

Neyse bitiriyorum hadi. Şimdi size Bong Joon Ho'nun Oscar'daki sözüyle veda ediyorum. Biz zaten altyazılı yapımlar izleyen insanlarız bu laf Amerika'ya ama olsun. Öpüldünüz.





  
 

29 Kasım 2019 Cuma

Douglas Adams Dünyasının Dizi - Film Uyarlamaları Hakkında


Merhaba gençleeer!

Bugün size çok sevdiğim bir yazar ile geldim. Douglas Adams! Kendisi çok sevdiğim iki seriyi yazdı. Otostopçunun Galaksi Rehberi ve Dirk Gently'nin Holistik Dedektiflik Bürosu efenim. Kim bu Douglas Adams derseniz? Kendisi 1952 doğumlu İngiliz bir yazar. 2001 yılında vefat etti. Aslında radyo ve televizyon yapımları için yazarlık yapmaktaydı. Doctor Who serisinin bazı bölümlerinin senaryosunu da yazmış. Radyo tiyatrosu şeklinde ilerleyen Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni kitap haline getirmek istemiş ve 1979 yılında beş kitaplık serinin ilk kitabını çıkardı. İki kitaplık Dirk Gently serisi ise 1987 yılında başladı. Bunların dışında başka kitapları da var tabii ama en çok ilgi görenler bunlar. Ayrıca Otostopçunun Galaksi Rehberi radyo tiyatrosundaki diyalogları ile de kitap olarak yayımlandı ve Zaphod'un hayatı hakkında da bir kitap yazdı. En son 2002 yılında hem bu iki seriyle bağlantılı hem de bağlantısız olan yarım kalmış hikayeler Kuşkucu Somon adıyla çıkarıldı. 

Pekala hadi Otostopçunun Galaksi Rehberi ve Dirk Gently'nin ekran uyarlamalarına bakalım:


 İlk uyarlama 1981 yılında 6 bölümlük bir dizi ile yapıldı. Simon Jones, Mark Wing Davey, Sandra Dickinson ve David Dixon bu dizide yer aldı. Radyo serisi olarak çok popüler olan Otostopçunun Galaksi Rehberi'ne live action filmi çekmek istediler. Dizi bir anlatıcı ile ilerliyor aslında. Radyo ile paralel ilerliyor. Kitap serisi ile de benzer. Vogonların dünyaya gelişiyle başlıyor ama son bölüm seriyi okuyanlar için havada kalabilir. Çünkü seri tamamlanamadan dizi çıkıyor. Bu yüzden dizinin son bölümü Ford ve Arthur'un prehistorik dönemin yaşandığı dünyaya gelmesiyle bitiyor.



Bu aradaaa 2020 yılında Hulu, Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin dizisini çıkaracağını açıkladı. Henüz kadro ve yayın tarihi hakkında açıklama yok ama.


2005 yılında Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin film uyarlaması yapıldı. Hem de öyle bir kadroyla yapıldı ki:

    Sam Rockwell
    Mos Def
    Zooey Deschanel
    Martin Freeman
    Bill Nighy
    Anna Chancellor
    John Malkovich

 Ayrıca Alan Rickman Marvin'in seslendirmesini yaptı. Tamam kadro güzel hoj ama tabii ki bu da kitap yanında sönük kaldı. Şu ana kadar yapılan yapımların hepsi bu durumdaydı. Eğlenceli değillerdi diyemem çünkü eğlencelilerdi. Sadece kitap çok iyi olduğu için kıyaslama yapıyor insan istemeden. 2005 yılındaki bu film ise Evrenin Sonundaki Restoran ile bitiyor. 

Dirk Gently serisi:

2010'da çıkan seri 4 bölümden oluşuyor. Başrollerinde Hovard Overman, Matt Jones ve Jamie Mathieson yer alıyor. Kitaptan farklı şekilde ilerliyor. Dirk Gently'nin bir kedi bulma olayıyla başlıyor derken zaman makinesine bağlanıyor olaylar. Pek beğendim diyemeyeceğim ama zaman geçirmek için izlenebilir.
 
 
2016 yılında başladı bu seri ve devam ediyor. İkinci sezonu da çıktı. Uyarlamalar arasında en beğendiğim bu oldu denebilir. Başrollerinde Samuel Barnett ile Elijah Wood oynuyor. Kadronun hepsi yaşını göstermeyenler kulübüne üye galibaaa. Bu da kitaptan farklı bir şekilde ilerliyor. Olaylar Amerika'da kurgulanmış ve olaylar modern hayata adapte edilmiş. Farklı karakterler de eklenmiş. Bir bellboy olan Todd'un hayatı yanlışlıkla adım attığı cinayet yeri ile değişiyor. Dirk Gentl hayatına giriyor hem de camdan!

 

Dirk Gently'nin olayı şu "her şey birbiriyle bağlantılıdır". Ona göre Todd'un bu olaya karışması, Dirk'ün Todd ile tanışması ve etrafındaki her olay bağlantılı. Bu bağlantılı olaylar onun soruşturmayı çözmesini sağlıyor. İşte holistik bu!

Yazımı burada bitiriyorum. Kısa oldu ama canım sıkıldı diziyi izliyordum bir şeyler karalayayım dedim. Douglas Adams'ın kitaplarını mutlaka okuyun ablanızdan tavsiye. Bambaşka bir hayalgücü ile karşılaşacaksınız. Bu uyarlamaların hepsini izlemeyin tabii. Sonda bulunan diziyi izleyebilirsiniz mesela. Hulu'nun çıkaracağı Otostopçunun Galaksi Rehberi dizisi nasıl olacak mesela merak ediyorum. Neyse kendinize iyi bakın. "elveda ve bütün o balıklar için teşekkürler"



16 Temmuz 2019 Salı

Shoujo Anime Önermece


Merhaba minna Duygu ablanız döndü hagshja Abla da olduk be... Neyse osashibiriiii. Size abla olarak shoujo anime önermeye geldim ama hani bu animeler böyle giriş animesi. Zaten sorsanız bunlardan başka shoujo animesi izledin mi diye? Cevabım hayır olacak galiba. Shoujo animelere giriş 101 yazımıza hojgeldiniz. İşte başlıyoruz:

NOT NOT NOT SPOILER VARDIR.

Yazıyı okurken dinleyelim:




Kaichou wa Maid-sama


Şu an kafamın içinde çalan şarkıyı söyleyeyim mi? "Geliyor gönlümün efendisi" fdafghs Usui Takumi, kendisi ilk anime crushım olur. 2010 yılında yayınlandı ve patladı gitti. Peki ne anlatıyor bu anime? Misaki, karma liseye çevrilen bir erkek lisesinde okur ve otoriter biri olduğundan paat okul başkanı olur. Usui ise sessiz ve yakışıklı herkesi reddeden bir çocuktur. Misaki'nin ailesi fakir olduğundan maid-cafede (hizmetçi temalı cafe) çalışır canım benim kıyamam. Bu uzaylı sapık Usui maid cafede bunu görür ve peşini bırakmaz. Küçücuk yaştaki bu çocukta olan maid fetişi şimdi beni benden alıyor. 

Ouran High School Host Club


Net en sevdiğim shoujo animedir. Canım sıkıldıkça izlerim. Dizisini filmini falan bile izledim düşünün artık. Gerçi live actionlar sevmem ama neyseeeee. Haruhi zeki mi zeki bir kızımızdır. Ouran Lisesi gibi sadece zenginlerin olduğu seçkin bir liseye bursla kabul edilmiştir. Kızımız rahat giymeyi seviyor o yüzden trans babasının eski kıyafetlerini giyiyor. İşte kitap okumak için yer araken bir yere gidiyor paaat kendini host clubta buluyor. Bunu erkek sanıyorlar bir de aboo yani. Host clubta Tamaki, Kyouya, Mori, Honey ve Hitachiin ikizleriyle maceralar onu bekliyor. Tamaki-senpaaaaiii. Neyse kulüptekilerin çoğu tabii ki kıza aşık oluyor siz de ajhsjka

Itazura Na Kiss


Zamanında izlediğimiz ve gelmiş geçmiş en kötü Kore dizilerinden olan Playful Kiss'in uyarlandığı anime bu. Gerçi bu mangasından uyarlanıyor ama neyse sizi uyarlamaceptiona sokmadan önce konusunu anlatalım. Kotoko işte saf salak bir kızdır. Her animede çıkar bu. Aynı lisede olan Naoki ise çok zeki ve yakışıklı bir çocuktur. Kotoko'nun evi yıkılır sonra Naokilerin evine taşınır. İşte kıvılcımlar ateşler. Sonunda evleniyorlar. Tayvan ve Japonya dizi versiyonları güzel bakın derim. Tayvan dizileri için yazım buyrun: http://duygusuzcuk.blogspot.com/2014/06/tayvan-dizileri.html Eski diziler ama olsun izleyin. Ablanız her yere el attı zamanında merak etmeyin.


Bokura ga Ita


Nana ile Yano'yu anlatıyor Nana ile Yano aynı okuldadır. Aralarında bir elektriklenme başlar ama işte Yano ölmüş eski sevgilisi unutamıyor. Sonu... Neyse o kadar spoiler vermeyeyim. O değil de live action filmi de güzeldi bunun. Ikuta Toma falan oynuyordu. Tavsiye ederim.


Lovely Complex


Yaaaa dünyanın en tatlış animesi misin ki seeen? 172 boyundaki Koizumi okuldaki kızların en uzunudur. 156 boyundaki Ootani ise okuldaki en kısa erkektir. Bunlar hep didişir didişir ama sonunda birbirlerini tamamladıklarını fark ederler. Mutlu soooon. Live actionı da fena değildi hani.  



Vampire Knight


Kim kimi nerede nasıl? Kimin kimin nesi nasıl? Elit "insan"ların olduğu bir akademi var ismi Cross bunun. Akademide bir gündüz sınıfları bir de gece sınırları oluyor. Gece sınıfı böyle yakışıklı ve güzellerle dolu falan. Tabii insanlar düşünüyor ki uykularını alıyorlar diye böyleler halbuki hepsi vampir. Neyse Yuuki diye bir kız ile Zero diye bir çocuk koruma gibi bir şey bu akademide. Öğrenci ve koruma hani temsilcimsi bir şeyler. Aman sonunda aslında Yuuki ve Zero da vampir çıkıyor. Gece sınıfından Kaname ile Yuuki arasında bilmem ne oluyor. Mangasının devamı hee beyin yakıyormuş. Kardeşim okuyor da mangasını bir anlatıyor kim kime yani.

Aslında bir önerim daha var ama burası ponçiğimsi animelerle doldu diye beklettim. Nana animesini de mutlaka izleyin. Çok hojdur. 

13 Aralık 2018 Perşembe

Clean With Passion For Now! İlk 6 bölümde ne oldu?


Merhabaa gençleeer. Uzun zamandır Kore dizisi izlemiyordum ve kardeşim (Tutku) bir diziye başlayalım dedi. Başladık şu ana kadar 6 bölüm geldi hepsini izledik. İlk 4 bölüm gayet güzeldi ama hani şu Kore dizilerindeki sıkıcı olma dönemine girmek üzere dizi galiba. Neyse diziyi tanıtıp ilk 6 bölüm hakkında bir şeyler diyeceğim. Spoiler olan bölümde uyarı olacak merak etmeyin canlar.

Kimler oynuyor bakalım?


Dizinin başrollerinde Yoon Kyun Sang, Kim Yoo Jung ve Song Jae Rim yer alıyor.

Yoon Kyun Sang: Jang Sun Kyul. Kendisi misofobi gibi bir durumla karşı karşıya. Yani mikrop - pislik tarzı şeylerden korkuyor ve hatta bayılabiliyor.
Kim Yoo Jung: Gil Oh Sol. Dağınık bir kızımız. Hani ben de dağınığım arkadaş ama yüzümde ekmek kırıntısı ile dolaşmam ya da saçımı yıkarım. O ne ayol saçı kokuyor. Üniversiten mezun olmuş ve işsiz kalmış (aa ben). İş aramakla meşgul.
Song Jae Rim: Choi-ssi. İsmi tam olarak bilinmiyor ama işte biz biliyoruz yani onlar bilmiyor. Gil ailesinin üst katında oturuyor.

Not: Bu bölümden sonrası SPOILER

1. bölümden itibaren ne oldu başlayım.

Gil Oh Sol, babası ve akrdeşiyle beraber yaşamaktadır. Do Jin adında bir sunbaesinden hoşlanmaktadır. Do Jin pek onunla ilgilenmiyor gibi görünüyor. Jang Sun Kyul bir temizlik şirketinin CEO'sudur. Tek başına yaşamaktadır evinde GeumJa adında br elektrik süpürgesi vardır. Süpür hani şu kameralı olup kendi kendine hareket eden yuvarlaklar var ya he işte ondan. GeumJa aslında onun vefat eden bakıcısının ismidir. Bunu o hediye etmiştir. Bir akşam annesi gelir ve içeri dalıp kapıyı açık unutunca GeumJa evden kaçar. GeumJa'yı kim bulur? Evet tabii ki Gil Oh Sol. Gil Oh Sol eve süpürge ile gittiğinde banyolarından bir adamın çıktığını görür.


Hemen bağırmalar çağırmalar. Yok ne işin var açıkla demek ve adamın açıklamasına izin vermemek? Biraz salaklık yani. Neyse kendisi üst kat komşular Choi-ssi yani. Sonra gelip süpürgeyi gösteriyo ailesine satacak yer arıyorlar. Bu sırada Sun Kyul deli gibi GeumJa'yı arıyor. İlan veriyor bulana 1 milyon won (1000 dolar) diye. O da ayrı çılgın. Bu ilanı Oh Sol'un kardeşi Oh Dol görüyor ve arıyor.

Neyse efeniiiiim. Bir gün Oh Sol babasının yerine çöp toplamaya çıkar. Derken Do Jin'i görür ve kafasına at kafası şeklinde maskeyi geçirir. Salak mısın kuzucum? Bu sırada bareti yere düşürür. Do Jin bunun için peşinden koşar. Bu önde Do Jin arkada koş dur. Sonunda kimle çarpışır? Arabasıyla geçen Sun Kyul'e çöp arabasıyla çarpar. Bütün çöpler paaaat Sun Kyul'un arabasnın üzerine düşer. Arabadan fırlayan Sun Kyul hemen konuşmaya çalıştıysa da Oh Sol ses çıkarmaz ve numarasını yazıp verir. Sun Kyul elini atıp Oh Sol'un at maskesini çıkarır. Daddam:


Ortaya çıkan bu görüntü oluyor. Aaaaa etrafta kim izliyormuş onları dersiniz? Do Jin ve arkadaşları ile kardeşi Gil Oh Dol. Onlar hariç hepsi elinde telefon olayları çekiyorlar falan. Kız yerin dibine girdi yani. Daha sonra Do Jin onu bir yere çağırdı. Beraber eğlendiler, içtiler ve yanlarında arkadaşları da vardı. Sun Kyul ile de bir ara buluşup süpürge konusu ile arabaya çarptığı için ödemesi gereken borcu söyledi. Ki bu 3500 dolar. 

Do Jin bir gün Gil Oh Sol'u çalıştığı şirkete yemeğe çağırır. Arkadaşı JooYeon bunu gaz getirir ve gidip güzel - pahalı bir boxer don alır. Neden, neden don arkadaş? Gerçi gidiyor da ne oluyor? Do Jin bunu reklam çekimine sokuyor. Sonra tekrar çağırıyor ve yine reklam çekimi istiyor. Hem de iç çamaşırı gibi bir şey yani. Anlayacağınız Do Jin ve sevgilisi kızı kullanmaya çalışıyor. Buna Sun Kyul denk geliyor ve kendi çapında intikam alıyor. Nasıl mı? Boğuyor diyebiliriz.



En sonunda Oh Sol, Sun Kyul'e süpürgeyi verir ama kutunun içinde Do Jin'e aldığı hediyeyi unutur. O hediyeyi de kardeşi kendi donuyla değiştirmiş salak. Koyduğu don pembe fil. Üzerindeki kağıtta "Bugün 1. günümüz olsun mu?" yazmış. Buram buram Kore dizilerindeki saçma teklif sahnesi kokuyordu.



2. bölümde Sun Kyul'un çocukluğu üzerine sahneler bulunmaktaydı. Kendisi annesiz ve babasız büyümüş denebilir. Büyükbabası bakmış ve o da her gün dövüyormuş çocuğu. Annesi gezmelerde, babası kim bilinmiyor. O sırada yanında tek GeumJa var. Aslında Sun Kyul'un temizlik hastalığının sebeplerinden biri ve en büyüğü büyükbabasının dövmesidir. Çünkü genelde üstü kirlendiği için dayak yemiş ve eğer temiz bir çocuk olursa annesinin geri döneceği söylenmiş.

Bu bölümde ayrıca Oh Sol'un iş başvuruları ile olan cebelleşmesi gözükmektedir. Hepsi kötü geçmektedir. Üzerine erkek akrdeşi birileriyle kavga edip duruyor. Neyse en sonunda bir şirkete giriyor ve o da temizlik şirketi. Kimin temizlik şirketi?



3. bölümde Oh Sol, Sun Kyul'un şirketinde işe başlar. Bir şirket etkinliği yaparlar Oh Sol iyice sarhoş olur ve Sun Kyul'e tekrar içelim der. en Sonunda Sun Kyul dayanamayıp onu eve bırakmaya gider. Evin orada sevgilisi tarafından terkedilen Do Jin onu beklemektedir. Do Jin ile Sun Kyul aralarında zavallı kızı çekiştirirken Choi-ssi ve Gil Oh Dol gelir de kurtarır neyse ki.


Kardeşi onu eve götürürken dönüp Sun Kyul'e teşekkür için bir şey verir. Cebine koyuyor bir de hediyeyi. Hediye dediği ne biliyor musunuz? Sundae!! Burger King'de yediğiniz dondurma olan sundae değil. Çiğ domuz bağırsağı olan!

3. bölümde ilk öpüşme de geldi. Do Jin'e ben başkanla sevgiliyim demek için öptü. Bkz.


Sonrasında ne oldu? Sun Kyul bayıldı ve uyandıktan sonra:


4. bölüm ile beraber Sun Kyul kendisinin Oh Sol'e aşık olduğunu anlamaya başlıyor. Buna yeni psikoloğu da yardımcı oluyor tabii. O kim dersiniz? Choi-ssi. Tabii yüzünü 6. bölümde gösteriyorlar ama sesten falan belli o. Bak sen şu şansa her şey bu ikisinin etrafında oluyor.

Çalışanlar su ile oynarken Oh Sol yanlışlıkla Sun Kyul'e su sıkar. Biraz azarlanır. Sonra Sun Kyul onun için üzülür ve yanına gitmek ister. Onu otururken görür. Elinde bir peçete (?) ağlıyor gibi görünüyordur. Aslında olan sebum kağıdı yani yağ emen kağıtlar ile yüzündeki yağları almaktadır.


Bu kağıtlar rüzgar sayesinde uçar ve biri Sun Kyul'un alnına yapışır. O yağ ne ayol bu arada? Bu ne yemeklik mi o? Oh Sol'un annesinin ölüm yıldönümü gelir bu yüzden güzel giyinir. Herkes ona güzel olduğunu söyler tabii.




Bu temizlik ekibi bir oyuncak koleksiyoncusunun evine gider. Her taraf özel Marvel oyuncakları ile dolu. Bizimki yine yapar yapacağını. Gerçi sadece onda suç yok. Ev sahibi yerleştirirken Captain America figürini düşürür bizimki de gelir üzerine basar ve sonra tartaklanır. O da yetmezmiş gibi işten kovulur.

5. bölümde geri işe alınıyor. Çünkü onun suçu olmadığı anlaşılıyor ve Sun Kyul annesinin ölüm yıldönümü diye üzülüyor. Ondan önce Oh Sol annesini ziyarete gidiyor. Orada bir çilekli yugırtı buluyor. Bırakan Choi-ssi aslında onu 6 yıldır falan takip eden biri. Sapık mı ne bu da.




Dizinin highlightı bir:


Oh Sol merdivende saati silerken düşer ve kaslı (?) başkan onu yakalar. Normalde böyle şey yapmazmış ama aşık oldu işte ne yaparsınız. Sonra tabii yine kendi gibi davrandı. Yüzüne bez düştü ve bayıldı:

Bu adımlar Sun Kyul'un aşık olduğunun göstergesi olmuştu. Artık bunu kıza da göstermeliydi. Annesi de bu farklılığı hissetti ve Oh Sol ile buluştu ve dedi ki olmaz ya bundan sevgili ahaha neyseee.

6. bölümde ikinci öpücük gelir. Kıskanmalar ve aşk kelebekleri havada uçuşuyor derken Sun Kyul öküzlüğüne dönüyor. Kıza çıkmak istemediğini falan söylüyor. Anlayamıyorum bu dramalardaki erkeklerdeki tripleri... Seviyorsan seviyorum de...

Neyse bir ufak nokta. Sun Kyul'un büyükbabasının Oh Sol'un annesinin ölümüyle bağlantısı var gibi görünüyor. Zamanında evleri yıktırtan bu yaşlı pislik galiba. Sun Kyul de hiç sevmiyor bu adamı. 5. ve 6. bölümle itibaren sıkılmaya başladığım için az yazdım farketmişsinizdir.


Anlıyoruz seni Sun Kyul bizim de bunu yapmak istediğimiz insanlar var.

Merhaba Feriha?


Bugünlük bu kadar. Öneri diziniz, filminiz, animeniz olursa yazın. Daredevil ve Titans izliyorum şu sıralar, önerilere de açığım. Ayrıca 2016 yılında çıkan bir animasyon filmi olan Sing'i izlemeyen varsa mutlaka izlesin derim. Yazsan iyi olur dediğiniz bir şey olursa yorumda belirtirsiniz. Öpüldünüz.